№№5-12(95-102), мамыр-желтоқсан, май-декабрь, May-December, 2015



жүктеу 2,63 Mb.
Pdf просмотр
бет10/81
Дата20.11.2018
өлшемі2,63 Mb.
#22201
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   81

№№5-12(95-102), мамыр-желтоқсан, май-декабрь, May-December, 2015 ISSN 2307-017X 
Ġylymi zertteuler a̋lemì – Mir naučnyh issledovanij – World of scientific research 
___________________________________________________________________ 
 
 
22 
imzalanan antlaşma, bu küçük devleti, Rus sömürgesine dönüştürecekti. Kasım ayında iki 
Rus  taburu,  başkent  Tiflis‟e  gönderilecek,  iki  sene  sonra  da  Rusya  ve  yeni  protektorası 
arasındaki haberleşme kanallarını korumak için Viladikavkaz kalesi inşa edilecek, bu kale 
Rusların kuzey Kafkasları fethinin ana merkezi olacaktı [8, 30 s.]. 
1828-1829 Osmanlı-Rus harbi sırasında başta Kars olmak üzere bölge Rus istilasına 
maruz kalmıştı. Ruslar bu harp esnasında Balkanlarda sınır olan Purut nehrinden Edirne‟ye 
kadar  olan  sahayı,  Kafkasya‟da  ise  Sohum,  Kars  ve  Erzurum‟u  ellerine  geçirmişlerdi. 
Fakat  aslında,  İstanbul‟u  kuşatacak  vaziyette  değillerdi.  Onun  için  Osmanlı  Devleti‟nin 
teklif  etmiş  olduğu  mütareke  teklifini  kabul  ederek,  Edirne  antlaşmasını  imzalamışlardı. 
(14  Eylül  1829).  Bu  arada  Rus  Çarı  I.  Nikola,  „„Osmanlı  padişahına  beslediği  samimi 
dostluk  hislerinin  ifadesi  olarak‟‟  batıda  Purut  nehrinden  Edirne‟ye  kadar  olan  sahayı  ve 
Kafkasya‟da ise Poti, Anapa, Ahıska ve Ahılkelek dışındaki  sahaları Osmanlı  Devleti‟ne 
iade  etmişti  [3,  1-2  s.].  Ahıska'nın  Rusya‟nın  eline  geçmesinden  sonra  Şâir  Gülalî‟nin 
aşağıdaki şiiri yazması Ahıska bölgesinin Türkiye ve Türk Dünyası  için ne denli önemli 
bir yerinin olduğunu ifade etmektedir: 
Ahıska gül idi gitti 
Bir ehli dil idi gitti 
Söyleyin Sultan Mahmut'a 
İstanbul kilidi gitti. 
Osmanlı  Devleti‟nin  yönetiminde  uzun  süre  yaşayan  Ahıska  Türkleri  zamanla  tam 
bir Osmanlı kültürü örneği durumuna gelmiş ve Doğu Anadolu Türkleri ile bütünleşmiştir. 
“1828  yazında  Rusların  eline  düşünceye  kadar  tam  250  yıl  boyunca  Çıldır  /  Ahıska 
Eyaleti‟nin  merkezi  olan  bu  serhad  şehrimize,  birer  sancak  olarak  şu  yerler  bağlı  idi:  1. 
Bedre, 2. Azgur, 3. Ahılkelek, 4. Hırtıs, 5. Cecerek, 6. Ahıska, 7. Altunkale (Kabliyan), 8. 
Acara  (Bu  sancak  16  Mart  1921  Moskova  Antlaşması  ile  sınırımız  dışında  kalmıştır),  9. 
Maçakhel (Üçte ikisi Artvin‟in Borçka İlçesi‟nde, üçte biri Acara‟da), 10. Livana (Artvin), 
11. Pertekrek (Yusufeli), 12. Ardanuç, 13. İmirkhev, 14. Şavşet (Bu son 5 sancak, bugün 
Artvin  ilimizdedir),  15.  Oltu,  16.Narman,  17.Kamkhis  (Bu  son  üçü  şimdi  Erzurum  iline 
bağlıdır), 18.Poskov, 19.Ardahan, 20.Çıldır, 21.Küçük-Ardahan/Göle (bu son 4 sancak da 
bugün Kars ilindedir). Osmanlı Devleti‟nin Çıldır Eyaleti‟ni kaybetmesinden sonra Ruslar, 
bu bölgeleri yavaş yavaş ele geçirmeğe başlamış ve Asya‟nın içlerine kadar yayılmışlardır 
[9].  Ahıska  Türklerinin  Türkiye  Türklerinden  tarihsel  hiçbir  farkı  yoktur.  Onların  Ahıska 
Türkleri  olarak  adlandırılması  coğrafya  adı  ile  alakalıdır.  Ahıska  Türkleri  de  kendilerine 
Ahıska  Türkleri  denilmesini  istemezler  ve  „„Bizler  Osmanlı  Türkleriyiz.  Sizler  ne  kadar 
Türk‟seniz bizler de o kadar Türk‟üz‟‟ derler. 
1839-1841 krizi, Osmanlı İmparatorluğu‟nun uzun bir süredir içinde olduğu çözülme 
sürecini durdurmayı başaramamıştı [8, 129 s.]. 
Osmanlı İmparatorluğu‟nun topraklarının bir parçası olan Ahıska bölgesi savaşlarla 
elde  edilemeyeceği  anlaşıldı.  Bundan  dolayı  bazı  dünya  devletleri  ve  Rusya  tarafından 
Osmanlı İmparatorluğu yönetiminde yaşayan azınlıkların dini hakları bahane edilerek bazı 
imtiyazlar  elde  edilmek  istendi.  Aslında  bu  imtiyazların  temelinde  Osmanlı 
İmparatorluğu‟nun  iç  işlerine  karışılarak  iç  sorun  oluşturmaktır.  Daha  sonra  ise  bu  iç 
sorunu  dini  inanışları  aynı  olan  devletler  kullanarak  dış  sorun  haline  getirmeyi 
amaçlamıştır diyebiliriz. 1848 Şubat‟ında Uspenskii önderliğinde resmi olarak desteklenen 
bir  Rus  dini  heyeti  Kudüs‟e  ulaştı.  Fransızlar  da  boş  durmuyorlardı.  XVIII.  Louis‟nın 
hükümeti  1819  yılından  beri  Kutsal  Yerler‟de  Latinlerin  hakları  sorununu,  ama  konunun 
üzerine  gidilmemiş  ve  Yunan  isyanının  çıkardığı  çapraşık  sorunlar  arasında  konu 
gündemden  düşmüştü.  Ancak  1842  yılında  Fransız  hükümeti  Kutsal  Mezar  Kilisesi‟nin 
tamirine  yardımcı  olmasına  izin  vermesini  talep  etmişti,  bunu  izleyen  yılda  da  Kudüs‟te 
Fransız  Konsolosluğu‟nun  açılması,  Paris‟te  Kutsal  Yerler  konusuna  daha  çok  ilgi 


№№5-12(95-102), мамыр-желтоқсан, май-декабрь, May-December, 2015 ISSN 2307-017X 
Ġylymi zertteuler a̋lemì – Mir naučnyh issledovanij – World of scientific research 
___________________________________________________________________ 
 
 
23 
duyulmaya başladığının göstergesiydi [8, 133 s.]. Tartışmaya konu olan önemsiz detayları 
hiç de önemli bulmayan Babıali giderek kendini Paris ve St. Petersburg‟un artan tehditleri 
ve  şikayetleriyle  karşı  karşıya  bulmaya  başladı.  Bu  tavır  hem  Rusya  hem  de  Fransa‟yı 
baskıyı  artırmak  ve  Yakındoğu‟da  savaş  benzeri  tavır  almak  için  cesaretlendiriyordu  [8, 
135 s.]. 
Rusya‟nın  Babıali‟deki  etkisini  göstermek  istemede  kararlı  olduğu  Menshikov‟un 
Osmanlı başkentine geldiği 28 Şubat tarihinden beri aşikardı. Güvence mektupları, yerleşik 
geleneğin  aksine  sadece  Rusça‟ydı.  Babıali‟deki  ilk  görüşmesine  üniformayla  değil,  sivil 
giysilerle gitmişti; bu, protokol kurallarının kasıtlı ve çok ağır bir şekilde ihlaliydi [8, 139 
s.].  Osmanlı  İmparatorluğu‟nun  Rusya  ile,  imparatorluktaki  Ortodoks  Hıristiyanların 
konumunu  garantiye  alan  bir  antlaşma  imzalamasını  talep  etmişti.  Bu  talebin  sonuçları 
olağanüstüydü. Fransa hiçbir zaman Katolik rahip ve papazların koruma hakkı dışında bir 
hak  talep  etmemişti.  Rusya  ise  Menşikov  aracılığıyla  Osmanlı  yönetimi  altında  bulunan 
sıradan  Ortodoksları  bir  başka  deyişle  Osmanlı  nüfusunun  beşte  birini  koruma  hakkını 
talep  ediyordu.  Bu  talebin  kabul  edilmesi  halinde  Rusya,  imparatorluğun  içişlerine  adeta 
canı istediğinde karışabilecekti [8, 140 s.]. 
Rusya  için  Boğazlar,  Karadeniz  ve  Kafkasya  her  zaman  olduğu  gibi  büyük  önem 
taşıyordu  ve  1856  barış  antlaşmasının  Karadeniz  maddelerini  iptal  ettirme  gereği  Rus 
politikasının  asla  göz  ardı  edilmeyen  hedeflerinden  biri  olarak  kalıyordu.  Rusya‟nın 
1850‟li  yılların  sonlarında  Çin‟in  aleyhine  Uzakdoğu‟da  topraklarını  genişletmesi  ve 
etkisini artırması, 1860 ve 1870‟lerdeki Orta Asya‟daki büyük sömürge imparatorluğunun 
genişliyor  olması,  Rusya‟nın  enerjisinin  Yakındoğu‟dan  ve  hatta  Avrupa‟dan  uzaklara 
gitmesine yol açmıştı. 1840-1856 dönemine kıyasla İngiltere de Osmanlı İmparatorluğu‟nu 
korumak  için  daha  az  hevesliydi  [8,  167  s.].  Bugünkü  Gürcistan  topraklarında  yer  alan 
bölge Türkiye‟nin Türk Dünyası ile coğrafi bağlantısını kuran bir bölgedir. Zaten Ahıskalı 
Türkler Rusya tarafından bu coğrafi konumlarının stratejik önemi nedeniyle sürgün edilmiş 
olabilir. Türkiye ile Türk Dünyası‟nın, Türkiye ile Kafkasya‟nın, Avrupa Türkleri ile Orta 
Asya  Türklerinin,  Batı  Türkleri  ile  Doğu  Türklerinin  arasındaki  köprülerin  kopmaması,  
coğrafi  ve  kültürel  sınır  bağlantılarının  kesilmemesi  için  Ahıskalı  Türklerin 
anavatanlarında iskan edilmeleri önem arzettiğini söyleyebiliriz. 
Rusya‟nın  yayılmacı  emelleri  için  asıl  fırsatların  Asya‟da,  Türkistan‟da, 
Uzakdoğu‟da  ve  belki  de  İran‟da  olduğu  ortaya  çıkmıştı.  Bu  durum,  Rusya‟nın  1858 
yılında Doğu Sibirya‟da 1860‟larda Çin aleyhine Asya‟da ve 1860‟lar ve 1870‟lerde Orta 
Asya‟da  hızla  ve  büyük  miktarda  toprak  kazanmasıyla  daha  da  aşikar  bir  hale  gelmişti. 
Rusya‟nın feci bir yenilgiye uğradığı 1904-1905 savaşından sonra, Yakındoğu‟ya duyulan 
ilginin  canlanması  kolayca  anlaşılabilir,  enerjisinin  Mançurya  ve  Kore‟de  denetim  altına 
alınmasıyla  birlikte,  Rusya‟nın  ilgisi  geçici  bir  süre  için  tekrar  Balkanlar  ve  Boğazlar‟a 
yönelmişti. 1829 yılında Rusya, Balkanlarda elde edebileceğini umduğu ve gerçekten  de 
elde etmesi gereken bütün kazanımları elde etmişti. 1860‟larda Kafkaslar‟da da benzer bir 
duruma gelinmişti [8, 402-403 s.]. 
3  Mart  1878'de  imzalanan  Ayastefanos  Barış  Antlaşması,  Osmanlı'daki  büyük 
yıkımın belgesiydi. Rusya'nın Osmanlı toprakları üzerinde böylesine büyük bir tahakküm 
kurmasına  ve  Akdeniz'e  inmesine  sessiz  kalmak  istemeyen  Avrupa'nın  diğer  büyük 
devletleri  telaşlanmışlardı  [10].  Bu  antlaşma  Rusya‟ya  sıcak  denizlere  inme  ile  ilgili 
Balkan ve Doğu koridorunu açmıstır [11]. Avrupalı büyük devletler, Rusya'nın Akdeniz'e 
inmesini  engellemek  üzere  Osmanlıdan  yana  tavır  koymaya  başladılar.  İngiltere, 
Akdeniz'in  güvenliği  açısından  son  derece  stratejik  öneme  sahip  olan  Kıbrıs'ı  istiyordu 
[10]. Ancak Ayastefanos Antlaşması uygulanamadığından Rusya‟nın sıcak denizlere inme 
denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Rusya‟nın amaçlarına ulaşmasının önlenmesi  için 
Avrupalı  Devletler‟in  kendi  çıkarlarına  da  ters  olması  sebebiyle  Osmanlı  Devleti‟nin 


жүктеу 2,63 Mb.

Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   81




©g.engime.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет
рсетілетін қызмет
халықаралық қаржы
Астана халықаралық
қызмет регламенті
бекіту туралы
туралы ережені
орталығы туралы
субсидиялау мемлекеттік
кеңес туралы
ніндегі кеңес
орталығын басқару
қаржы орталығын
қаржы орталығы
құрамын бекіту
неркәсіптік кешен
міндетті құпия
болуына ерікті
тексерілу мемлекеттік
медициналық тексерілу
құпия медициналық
ерікті анонимді
Бастауыш тәлім
қатысуға жолдамалар
қызметшілері арасындағы
академиялық демалыс
алушыларға академиялық
білім алушыларға
ұйымдарында білім
туралы хабарландыру
конкурс туралы
мемлекеттік қызметшілері
мемлекеттік әкімшілік
органдардың мемлекеттік
мемлекеттік органдардың
барлық мемлекеттік
арналған барлық
орналасуға арналған
лауазымына орналасуға
әкімшілік лауазымына
инфекцияның болуына
жәрдемдесудің белсенді
шараларына қатысуға
саласындағы дайындаушы
ленген қосылған
шегінде бюджетке
салығы шегінде
есептелген қосылған
ұйымдарға есептелген
дайындаушы ұйымдарға
кешен саласындағы
сомасын субсидиялау