54
жылдың басында кипрлік румдардың жаппай қайта қарулана бастағанын байқаймыз. Румдар алдымен
Италиядан қару жарақ алғысы келгенімен кейінрек Чекославакиядан қаруларды ала бастады. Сонымен
қатар Грецияның «Орталық Бірлік партиясының» солшыл лидері Юорго Папандреу Түркияның Гре-
циядан үш есе күшті болғанын тілге тиек етіп; «екі одақтастың арасында бірі үстем болып тұрған да
қандай одақтастықтан сөз етеміз. Одақтастықта НАТО бейтарап саясат ұстанама? Бұл қалай болғаны,
Түркия неліктен Грециядан үш есе мықты жағдайға жетті? Бұған кім жол берді?» деп баяндауы екі мем-
лекет арасындағы кикілжіңді одан əрі арттыра түсті. Осыдан кейін Греция кипр саясатын қайта қарап,
аймақта үстемдігін орнату мақсатында аралға тың қарулы күштерін жібере бастады. Мақала Греция,
Түркия жəне кипр тақырыптарына тоқталған.
Кіліт сөздер: Түркия, Греция, Кипр, НАТО жəне қару-жарақ.
Yunanistan’da Hükümet başına gelen Papandreu’nun yeni hükümeti Kıbrıs konusunda daha farklı bir
yaklaşım benimsemesiyle Türk – Yunan ilişkilerinde ve Kıbrıs konusunda yeni gerilimleri beraberinde getirdi
[1. 149.]. Erenköy savaşları başarısızlıkla sonuçlanınca Yunanistan, Kıbrıs’a fi ilen asker göndermeye başladı.
Öncü olarak gönderilen 5000 kişilik Yunan kuvvetinin sayısı daha sonra yapılan takviyelerle 12.000 çıkacaktır
2
.
Bu arada Makarios’ta hiç durmadan Enosis’in gerçekleşmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı.
Örneğin 26 Mayıs 1965’te Rizokarposso’da yaptığı konuşmada; «Kıbrıs, Yunanistan’la birleşmeli veya büyük
bir felaket olacaktır. Ulusal arzunun gerçekleştirilmesinin yolu çok müşkül olabilir ama hedefi mize ki – bu
Enosis’tir. Sağ veya ölü olarak ulaşacağız» demekteydi. Bununla yetinmeyen Makarios, YunanistanDışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çirimokos’a Lefkoşa’da Cumhurbaşkanlığı sarayında verilen yemekte kendi
düşüncelerin açıkça ortaya koydu.
Makarios sözünde; «Kıbrıs Rumlarının rüyasıgerçekleşinceye, yani Yunan KıbrısYunanistan’la birleşinceye
kadar mücadeleye devam etmeye kararlı olduğumuzu açıkça belirtiyoruz. Bizim arzumuzu Atina’ya iletmenizi
rica ederim» [2. 280-281]. Bu da yakıngelecekte tekrar bir katliamın olacağı habercisiydi. Buna rağmen adada
daha önemli bir olay yaşandı. O da Rumların kendi aralarında anlaşmazlık çıkmasıydı. Makarios’la Grivas
arası gittikçe açılıyordu.Grivas, Makarios’un ekonomik güçlük yaratmak suretiyle enosise ulaşma politikasını
uygun bulmamaktaydı. Grivas Makarios’un emirlerinin aksine, Kıbrıslı Türkleri sadece şiddet kuvvetinin
diz çöktüreceği inancına sıkı sıkıya sarılmış ve askeri baskıyı artırmaya karar vermişti [3. 105]. Bu durum
Kıbrıslı Rum toplumu arasında anlaşmazlıklara yol açtı. Ayrıca Yunan Hükümeti’nden Grivas kuvvetinin
sınırlandırılmasını da istedi. Fakat eski EOKA’cılar Makarios’u enosise ihanetle suçlayarak etrafındakileri
hedefe almaya başladılar. Aynı zamanda Grivas’ın ateşli beyanatlarından ilham alan Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs
Türk köylerine ateş açmaktan çekinmiyorlardı. 12 Şubat 1965’te Rum Milli Muhafızlar, Lefke ve Türk köyleri
arasındaki stratejik tepe ele geçirdiler ve vuku bulan çatışmada bir Kıbrıslı Türk’le Kıbrıslı Rum hayatlarını
kaybettiler.
19 Şubat’ta da Erenköy ateşkes hattının ötesinde ağaç kesen silahsız Türk’ü vurarak öldürdüler. Bununla
da yetinmeyen Rumlar 25 Eylül 1965’te Limasol bölgesinde Türk ve Rumların karışık olarak oturdukları Kato
Polemidia köyündeki Kıbrıslı Türk’lerin evine silahlı Milli Muhafız polisleri baskın yaparak birçok evi yağma
ettiler ve üç kişiyi de tutukladılar [1. 150]. 2 Aralık 1965’te Magosa’nın civarındaki Sakarya’da Rum Milli
Muhafızlarla Kıbrıslı Türkler arasında çetin çarpışma yaşandı. İki gün süren çarpışmada bir Türk ölürken beşi
de yaralandı. Rum tarafından ise altı kişi yaralanmıştı. 1965 yılı sonuna doğru Rum Milli Muhafızları Larnaka
civarındaki Müslümanlar için adadaki en önemli olan Ummü Haram Türbesini
3
zapt ettiler ve Müslümanların
buraya gelmesini de yasakladılar. 1966 Haziran ayı başında Makarios, Lefkoşa’daki Kıbrıs Türk köylerine
üç gün süreyle giriş çıkışları yasakladı. 24 Haziran’da Rum Milli muhafızlar Mora ve Larnaka bölgesindeki
Melausha kasabasına saldırdılar. UNFICYP askerlerinin gelmesiyle geri çekildiler.
8 Nisan’da Rum Milli Muhafız Birliği, iki zırhlı oto, ağır makineli tüfek monte edilmiş bir Land Rover ve
bir kamyon piyade eri Larnaka civarındaki Mari kasabasına gelerek ateş açtılar. Dört saat süren ateşte, zırhlı
otolar tarafından 40 adet 2 pauntluk (454 gr) mermi ve 1.000 atım cephane kullanıldı.Kasabaya kimsenin
2
Yunan subaylarının bulunduğu Milli Muhafız Teşkilatı (MMT) 10.000 kişilik ve 20.000 ihtiyat personeli vardı. Bu kuvvetler,
otomatik silahlar, topçu ve zırhlı araçlarla teçhiz edilmişti. Ayrıca Enosise ulaşmak maksadında Grivas MMT’nı tamamen Yunan
kuvvetine dönüştürmüştü. U-Thant’ın Report
on UN Operation in Cyprus, S/7969, madde 29 raporuna göre; geçen birkaç ay içinde,
Kıbrıs Milli Muhafız Teşkilatı’nın Yunan ordusu haline dönüştürülmesi eğiliminin arttığına ait belirtilere dikkat etmektedir. Bu
belirtilere Milli Muhafızlar Yunan ordusu kokarı bulunan şapka giymeleri, Yunan kraliyet arması bulunan bayrak taşımaları, birçok
Milli Muhafız kamplarında aynı armanın bulunması ve son zamanlarda MMT’na alınan celp eratının Yunan kralına sadakat göstermesi
dâhildir.
3
Hicretin 28. yılında, Hazret-i Osman döneminde İslam Orduları ilk deniz seferini gemilerle Kıbrıs’a yaptılar. Bu ilk deniz
savaşına, bazı sahabeler ve hanımları da iştirak etmiş ve “Hala Sultan” bu seferde şehit olmuştur. Kabri Kıbrıs’ın Larnaka şehrindedir.
Osmanlılar Kıbrıs adasını 1570 senesinde fethedince, Hala Sultan’ın kabri üzerine türbe, yanına cami yaptırdılar. http://www.unyekent.
com/konu/111/peygamberimizin-halasinin-kibris-8217taki-turbesinin-turbedari-unyeli